31 Mayıs 2010 Pazartesi

Mayıs 2010' Mardin

Geçtiğimiz hafta eşim Ömer'in bir işi dolayısıyla bir haftalığına Mardin'deydik.En son Kasım'2009 da gittiğim Mardin'de ,son 6 aydaki değişim ikimizi de hem şaşırttı hem de gururlandırdı açıkçası...
Gidenler bilir,Mardin Merkez iki kısımdan oluşur.Eski Mardin ve Yenişehir...Eski Mardin ne kadar özüne dönmeye başladıysa,Yenişehir bir o kadar modernleşmiş...Valiliğin ve belediye'nin çalışmaları oldukça sevindirici...Daha da güzel çalışmalar olacak inşallah.Maalesef çevre illere göre ilerlemesi yavaş bir il,Mardin'in bu değişime ihtiyacı vardı...
İlginçtir,ben evlenene kadar eti pek sevmezdim.Kırk yıl yemesem aklıma gelmez.Ama Doğu gelini olupta etsiz yaşamak mümkün mü? :) Şimdi her Mardin'e gidişimizde bizzat ben et siparişi veriyorum :) gerçekten tat olarak çok farkediyormuş...

Tabi herzaman olduğu gibi eşimle birlikte,onun iyi bildiği yerlerde çatlayana kadar,kebap ve yöresel yemeklerden tattık.Hatta sadece orada tatmakla kalmadık,havaalanındaki bagaj memurlarıyla yaşayacağımız her türlü sıkıntıyı göze alıp İstanbul'a da bir sürü yiyecekle döndük :) Kasım gezimizde de epey bir kargo ücreti ödemek zorunda kalmıştık.Ammaaa değer mi derseniz? EVET KESİNLİKLE DEĞER :)
Bu kez gelişimizde epeyce bir çerez,özellikle meşhur badem şekeri (ımlebbes)yöresel kliçe çöreği,peksimet(bakısma),kapalı lahmacun olarak bilinen sembusekten bol miktarda getirdik.Zaman içerisinde bunlardan ayrıntılı bir şekilde bahsedip,yöreye özgü tarifleri sizlerle paylaşacağım...

3 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. mesajlar otomatik yayınlanıyormuş özel bir açıklama yapmıştım mecburen sildim.size ulaşabileceğim msn adresiniz varmı?

    YanıtlaSil
  3. info@mardinlibakkalim.com'dan ekleyebilirsiniz Yeşim Hn...

    YanıtlaSil